Başka birçok tarikatın aksine Şazelîlik, İstanbul'un gündelik hayatına bir tarikat olarak pek önemli ve özel bir katkıda bulunmamıştır. Şazelîliğin günlük dini hayata katkısı ise tarikat hayatı ile sınırlı olmaksızın diğer tarikatlarınkinden fazla olmuştur. Bir tarikata mensup olsun veya olmasın bütün Müslümanlarca çok geniş kabul gören ve sık sık okunan Salât-ı Meşişiyye adlı salavat-ı şerif, Şazelî tarikatının piri Ebü'l-Hasan Ali eş-Şazelî'nin (ö. 1258) mürşidi Şeyh Abdüsselam ibn Meşiş'e (ö. 1228) aittir. Bu salavat başka tarikatların şeyhlerince de kendi dervişlerine günlük görev olarak verilmiş ve tarikat mensubu olmayanlarca da "sevabı için" okunagelmiştir. Yine çok geniş kitlelere yayılmış olan Delâlilü'l-Hayrât isimli evrad da, Şazelîliğin Cezulî kolunu kuran Fazlı Ebû Abdullah Muhammed bin Süleyman el-Cezulî (ö. 1465) tarafından düzenlenmiştir. Bu salavat-ı şerif mecmuası, Şazelîliğe veya başka tarikata mensup olmayanlarca da okunmaktadır. İstanbul'da ramazan ve kandil gecelerinde, sünnet, nişan, düğün, doğum gibi günlük vesilelerle ve bazı tarikatlardaki hilafet törenlerinde topluca Salât-ı Meşişiyye ve Delâil-i Hayrat okunurdu. Bir, iki, dört ve yedi günlük periyotlarla Delâil-i Hayrat okuma halk arasında, özellikle de çocuklarını büyütmüş büyükanneler arasında yaygınlığını korumaktadır. Şazelîlik bu yönüyle, ayrıca Ali eş-Şazelî'nin kahvecilerin piri olarak kabul edilmesi dolayısıyla İstanbul'un gündelik hayatına girmiştir.
Kaynak:
Ömer Tuğrul İnançer, "Şazeli Zikir Usulü ve Musikisi", Dünden Bugüne İstanbul Ansiklopedisi, Cilt: 7, s. ??