İBN BATTÛTA SEYAHATNAMESİ’NDE EBÜ’L-HASAN ŞÂZELÎ (KS)
İbn Battûta et-Tancî (1304-1368), Ortaçağın en büyük Müslüman seyyahıdır. Fas’ın Tanca şehrinde dünyaya gelmiştir. 1325 yılında hac niyetiyle seyahate çıkmış ve 28 yıl süren seyahatinde Çin’e kadar gitmiş, pek çok ülkeyi, devleti, toplumu, inanç ve adetleri görmüş, incelemiştir. İncelemelerini Tuhfetü’n-Nüzzâr fî Garâbi’l-Emsâr ve Acâibi’l-Esfâr adlı seyahatnamesine yazmıştır.
İbn Battûta 1326 yılında Mısır’da iken Şeyh Ebü’l-Hasan eş-Şâzelî’nin Humeyserâ’daki kabrini ziyaret etmiştir. Eserinde tam metin halinde verdiği Hizbü’l-bahr, tasavvuf tarihi bakımından önemli bir belgedir.
İbn Battûta, Seyahatnamesi’ne şunları yazmıştır:
“İskenderiye'nin büyükleri arasında Şeyh Yâkût el-Habeşî, evliyadan Ebü'l-Abbas Mürsi'nin müriderindendir. Ebu'l-Abbas Mürsi, keramet hazinesi, veliler velisi Ebu'l-Hasan Şazilî'nin mürididir.
Şeyh Yakut kendi şeyhi Ebu'l-Abbas Mürsi'den naklen bana şu hadiseyi anlatmıştır:
“Şeyhimiz Ebu'l-Hasan her sene Said [= Yukarı Mısır] yoluyla hacca giderdi. Hac zamanı gelinceye kadar -Recep ve onu takip eden aylarda- Mekke'de kalırdı. Sonra Peygamber Mescidi'ni ziyaret edip Hicaz'ı, çölü ve diğer yerleri dolaşarak memleketine dönerdi.
Son hac yolculuğuna çıktığı zaman hizmetçisine:
"- Bir balta, bir küfe, cenaze tütsüsü, bir ölü için ne lazımsa hepsini yanına al!" dedi. Hizmetçisi:
"- Efendim, bunları niçin alıyoruz?" diye sorunca:
"- Humeysera'da görürsün." cevabını verdi.
Humeysera şimdi Yukarı Mısır'da Ayzab sahrasında, suyu acı ve yırtıcı hayvanı bol bir yerdir.
Bu bölgeye vardıklarında Şeyh Ebu'l-Hasan guslederek iki rekat namaz kıldı. Namazın sonuna doğru Allah azze ve celle ruhunu kabzetti ve oraya gömüldü.
Ben [=İbn Battuta] bu büyük şeyhin kabrini ziyaret ettim. Mezar taşında ismi ve Hz. Ali'nin oğlu Hasan'a kadar uzanan soy kütüğü yazılıydı.
Allah onlardan razı olsun.”
KAYNAK
İbn Battûta Tancî, İbn Battûta Seyahatnamesi, Çeviri, inceleme ve notlar: A. Sait Aykut, Yakı Kredi yayınları, İstanbul 2004, c. 1, s. 25