(Hüseyin Vassaf, Sefine-i Evliya, c.2, s. 57)
Ancak bu silsileki İbn Ataullah el-İskenderi'nin Şeyh Mürsi'nin vefatı sonrası hicri 685'te postnişin olduğu, Yasin ed-Dımaşki'nin 80 yaşında iken Şam'da hicri 687'de vefat ettiği bilgileri dikkate alınırsa, Şeyh Yasin'in Ebü'l-Hasan Şazeli veya Ebü'l-Abbas el-Mürsi'ye mürid olup onlardan birinden icazet alması ihtimali daha kuvvetlidir. Ancak icazetinin İbn Ataullah el-İskenderi tarafından yazılması/verilmesi de imkan dahilindedir.
Not 1: İmam Nevevi, Şeyh Yasin hayatta iken, genç yaşta vefat etmiştir.
Not 2: Şeyh Yasin, Dımaşk'ta (Şam'da) vefat ettiği için ed-Dımaşkî olarak bu silsilede yazılmıştır; ancak asıl vatanı Marakeş / Mağrib yani Fas'tır.
İmam Nevevi'den sonra Şazeli silsilesi ayrıca İbnü'l-Habbâz'dan da devam eden farklı bir yolla Muhammed Emin Tokadi'ye ulaşmıştır. (Hüseyin Vassaf, Sefine-i Evliya, c.2, s. 57)
Haririzade Kemaleddin Efendi'ye göre ise, İmam Nevevi'nin icazet/hilafet aldığı Şazeli şeyhi, Ebü'l-Abbas Mürsi'nin müridi olan Yâsin b. Yusuf el-Haccâm el-Esved el-Mağribi'dir (ö.687/1288). (Tibyânü vesâili’l-hakâik fî beyâni selâsili’t-tarâik, III, vr. 121a)
Bu silsilede İmam Nevevi'nin şeyhi olduğu belirtilen Şeyh Yasin el-Mağribi'nin, Hüseyin Vassaf'ın kaydettiğinden daha makul görünmektedir.
الشيخ ياسين بن يوسف المراكشي
Biyografi ve İslam tarihi alimleri İmam Nevevi'nin tasavvuf yolunda Şeyh Yasin el-Marakeşi'ye intisap ettiğini ve ona tabi olduğunu kaydederler. İmam Nevevi çeşitli meseleleri Şeyh Yasin ile istişare eder ve ona büyük bir saygı duyardı. Şeyh Yasin'e son derece edepli davranır ve onun bereketini umardı. (Abdülhadi Muhammed el-Harse, Ulema-yı Sufiyye, çev. Mehmet Odabaşı, Mavi Yayıncılık, s. 127)
Şeyh Yasin el-Mağribi ile Şeyh Yasin el-Marakeşi aynı zattır.
Zehebi (ö.748) rahimehullah, Tarihu'l-İslam adlı eserinde Şeyh Yasin'i şöyle tanıtmıştır:
ياسين بْن عَبْد اللَّه، المغربي، الحَجّام، الأسود، الصّالح. [المتوفى: 687 هـ]
كَانَ لَهُ دُكان بظاهر باب الجابية. وكان صاحب كشف وكرامات. وقد حجّ أكثر من عشرين مرة وبلغ الثمانين، اتّفق أنّه سنة نيِّفٍ وأربعين مرّ بقرية نوَى فرأى الشّيْخ محيي الدّين النّواويّ، وهو صبيّ فتفرس فِيهِ النّجابة واجتمع بأبيه الحاجّ شرف ووصّاه بِهِ وحرّضه عَلَى حفظ القرآن والعلم. فكان الشّيْخ فيما بعد يخرج إلَيْهِ ويتأدب معه ويزوره ويرجو بركته ويستشيره فِي أمور.
تُوُفّي فِي ثالث ربيع الأول ودُفن بمقبرة باب شرقي، رحمه الله...
"Yasin b. Abdullah el-Mağribî el-Haccâm el-Esved es-Sâlih. Hicri 687'de vefat etti. Dükkanı (Şam'daki) Bâbü'l-Câbiye'nin dışında idi. Keşf ve keramet sahibi idi. 20'den fazla hacca gitti ve 80 yaşına ulaştı (80 yıl kadar yaşadı).
40 yaşından sonraki bir zamanda Nevâ adlı köye uğradı ve küçük yaşlardaki Şeyh Muhyiddin en-Nevevi'yi ve onun zekasını gördü. Babası el-Hac Şeref ile görüştü ve ona, oğluna Kur'an ve ilim (hadis) ezberletmesini ısrarla tavsiye ve teşvik etti. Şeyh (Nevevi) onun (Şeyh Yasin'in) yanına gider ve edebli davranır (hürmet eder), ziyaret eder ve bereket diler, işleriyle ilgili istişare ederdi.
(Şeyh Yasin) Rebiülevvel ayının 3'ünde vefat etti. (Şam'da) Bâb-ı Şarkî kabristanlığına defnedildi. Allah rahmet eylesin..."
(Zehebi, Tarihu'l-İslam, Daru'l-Garbi'l-İslami, 2003, 15/601)
İbn Kesir (ö.774) rahimehullah, el-Bidaye ve'n-Nihaye adlı eserinde, hicretin 687. senesinde vefat eden meşhur şahsiyetleri tanıtırken, Şeyh Yasin hakkında şu kısa bilgiyi vermiştir:
الشَّيْخُ الصَّالِحُ يَاسِينُ بْنُ عَبْدِ اللَّهِ الْمُقْرِئُ الْحَجَّامُ
شَيْخُ الشَّيْخِ مُحْيِي الدِّينِ النَّوَاوِيِّ، وَقَدْ حَجَّ عِشْرِينَ حَجَّةً، وَكَانَتْ لَهُ أَحْوَالٌ وَكَرَامَاتٌ.
"eş-Şeyh es-Salih Yâsin B. Abdullah el-Mukrî el-Haccam.
Kurrâ idi. Hacamat yapardı. Şeyh Muhyiddin en-Nevevî’nin şeyhidir. Yirmi kez haccetmişti. Harika halleri ve kerametleri vardı."
(el-Bidaye ve'n-Nihaye, Daru Hicr, 1424/2003, 17/615)
https://shamela.ws/book/4445/11304
Molla Abdurrahman Cami (ö.898) rahimehullah, aslı Farsça olan Nefehatü'l-Üns adlı eserinde Şeyh Yasin'i tanıtmıştır.
Nefehatü'l-Üns'ün Arapça ve Osmanlıca neşirleri birlikte değerlendirildiğinde şunların yazıldığı görülmektedir:
“eş-Şeyh Yasin el-Mağribî el-Haccâm el-Esved kaddesallahu teala sırrahu, erbab-ı velayet ve ashab-ı kerametten idi; ama haccamlık (hacamat yapma mesleği) onu(n manevi makamının fark edilmesini) örtmüş idi.
İmam Nevevi kaddesallahu sırrahu onun müridi ve bağlısı idi. (Nevevi) onu ziyaret için gitmiş, sohbetinden bereketlenmek talep etmiştir. Ve ona iradet makamı nisbette idi (mürid olmuştu); her neyi işaret etse onunla amel ederdi.
(Şeyhi) bir gün ona (Nevevi'ye) dedi ki “Yanında müsteâr olan (ödünç alınan) kitapları sahiplerine verip diyarına var (memleketine dön). Git ehlini (aileni) ziyaret eyle.” (Şeyhinin) sözünü kabul eyledi. Diyarına (memleketine) erişip ehlini gördü (ailesini ziyaret etti). (Orada iken) hasta olup vefat etti.
Şeyh Yasin kaddesallahu teala sırrahu hicretin 688’inde Rebiülevvel ayında vefat etti ve 80 yıl ömür sürdü. Ve İmam Muhyiddin Nevevi rahimehullahu teala hicretin 676’sında Receb ayının 24’ünde dünyadan gitti.”
(Abdurrahman Cami, Nefahatü'l-Üns, Darü'l-Kütübi'l-İlmiyye, 2/755; Nefahatü'l-Üns, trc. Lamii Çelebi, s. 645))
Şeyh Yasin, İbn Kesir'e göre hicri 687'de, Molla Cami'ye göre 688'de vefat etmiştir. Zehebi ve Molla Cami'ye göre 80 yıl yaşamıştır. Buna göre Şeyh Yasin'in Şazeli pîri Ebü'l-Hasan eş-Şazeli (ö.656) ile de onun başhalifesi Ebü'l-Abbas el-Mürsi (ö.685) ile görüşme, onlardan istifade etme ve onlardan birinden icazet alma imkan ve ihtimali çok yüksektir.
Diğer taraftan; Molla Abdurrahman Cami Nefehatü'l-Üns adlı eserinde Şeyh Yasin'i tanıttığı kısmı, Şâzeli tarikatının pîri Şeyh Ebü'l-Hasan eş-Şazeli ile onun başhalifesi Şeyh Ebü'l-Abbas el-Mürsi rahimehumullahın biyografileri arasına yerleştirmiştir. Bu husus, Şeyh Yasin'in Şazeli olduğuna dair güçlü bir işarettir. Ayrıca onun Şeyh Ebü'l-Hasan Şazeli'nin halifesi olma ihtimalini de güçlendirmektedir.
İmâm-ı Sübkî anlatır: Babam 1341 yılında Dâr-i Hadîs-i Eşrefiyye'de ders okutuyordu. Geceleri salona çıkar, teheccüd namazı kılardı. Zaman zaman yüzünü halılara sürer; "Buraya İmâm-ı Nevevî hazretlerinin mübârek ayakları değmiştir. Bu halılara âşık olmamın, hayran kalmamın ve yüzümün en şerefli yerlerini bu yaygılara sürmemin sebebi budur." derdi.
(Evliyalar Ansiklopedisi, 9. cilt, "Nevevi" maddesi; http://muhiddin.net/kitaplar/hakikat/evliyalar/09Cild/4/01.htm )
ŞAZELİYYE'NİN NEVEVİYYE KOLU
Şâzeliyye tarikatının "Neveviyye" diye anılan ve Yahyâ b. Şeref en-Nevevî’ye (ö. 676/1277) nisbet edilen bir kolu vardır. (Diyanet İslam Ansiklopedisi, c. 33, s. 51)
Harîrîzâde Kemaleddin Efendi ona Şâzeliyye tarikatının Neveviyye adlı bir kolunu nisbet eder (Tibyânü vesâili’l-hakâik fî beyâni selâsili’t-tarâik, III, vr. 217a-221a).
TASAVVUF HAKKINDA SÖZLERİ
İmam Nevevi, el-Makasıd adlı kitabında şöyle demiştir:
هي خمسة:
تقوى الله في السر والعلانية،
واتباع السنة في الأقوال والأفعال،
والإعراض عن الخلق في الإقبال والإدبار،
والرضا عن الله تعالى في القليل والكثير،
والرجوع إلى الله في السراء والضراء.
"Tasavvufun usulü / esası beş şeydir:
1- Gizlide ve açıkta (yani her halde) Allah'ın emir ve yasaklarına riayet etmek (takva)
2- Sözlerinde ve fiillerinde (işlerinde) Resulullah'ın sünnetine tabi olmak (ittiba)
3- İkbal ve idbar zamanlarında (ister teveccüh edip ilgi göstersinler isterse sırt çevirsinler) insanlarda aldırmamak (i'râz ani'l-hak)
4- Az da verse bol da verse Allah Teala'dan razı olmak (rıza)
5- Ferah ve sıkıntılı zamanlarda (iyi günde-kötü günde) Allah'a dönmek (rücu ilallah).
فتحقيق التقوى: بالورع والاستقامة
وتحقيق اتباع السنة: بالتحفظ وحسن الخلق
وتحقيق الإعراض عن الخلق: بالصبر والتوكل
وتحقيق الرضا عن الله: بالقناعة والتفويض
وتحقيق الرجوع إلى الله تعالى: بالشكر له في السراء والالتجاء إليه في الضراء
Takva, vera ve istikamet ile gerçekleşir.
Sünnete ittiba, iyi hallerin korunması ve güzel ahlak ile gerçekleşir.
Halktan yüz çevirmek, sabur ve tevekkül ile gerçekleşir.
Allah'tan razı olmak, kanaat ve tefviz ile gerçekleşir.
Allah Teala'ya rüzu etmek, iyi günde O'na şükretmek, kötü günde de O'na sığınmak ile gerçekleşir.
وأصول ذلك كله خمسة:
علو الهمة،
وحفظ الحرمة،
وحسن الخدمة،
ونفوذ العزيمة،
وتعظيم النعمة
Bütün bunların esası ise beş şeydir:
1- Yüce himmetlere sahip olmak
2- İlahi yasakları ihlal etmemek
3- Güzel hizmet
4- Azimetlere göre yaşamak
5- Nimetleri tazim etmek.
فمن علت همته ارتفعت رتبته،
ومن حفظ حرمة الله حفظ الله حرمته،
ومن حسنت خدمته وجبت كرامته،
ومن نفذت عزيمته دامت هدايته،
ومن عظم النعمة شكرها، ومن شكرها استوجب المزيد.
وأصول العلامات خمسة:
طلب العلم للقيام بالأمر،
وصحبة المشايخ والإخوان للتبصر،
وترك الرخص والتأويلات للتحفظ،
وضبط الأوقات بالأوراد للحضور،
واتهام النفس في كل شيء للخروج من الهوى والسلامة من العطب.
فطلب العلم آفته: صحبة الأحداث سناً وعقلاً وديناً مما لا يرجع إلى أصل ولا قاعدة.
وآفة الصحبة: الاغترار والفضول.
وآفة ترك الرخص والتأويلات: الشفقة على النفس.
وآفة اتهام النفس: الأنس بحسن أحوالها واستقامتها، وقد قال تعالى: {وإن تعدل كل عدل لا يؤخذ منها} سورة الأنعام: الآية 70.
وأصول ما تداوى به علل النفس خمسة:
تخفيف المعدة بقلة طعام والشراب،
والالتجاء إلى الله تعالى مما يعرض عند عروضه،
والفرار من مواقف ما يخشى الوقوع فيه،
ودوام الاستغفار مع الصلاة على النبي صلى الله عليه وآله وسلم آناء الليل وأطراف النهار باجتماع الخاطر وصحبة من يدلك على الله.
el-Menhelü’l-ʿaẕbi’r-ravî fî tercemeti ḳuṭbi’l-evliyâʾi’l-kirâm şeyḫi meşâyiḫi’l-İslâm Muḥyiddîn b. Zekeriyyâ en-Nevâvî