Şâzeliyye tarikatının kurucusu olan Ebü'l-Hasan Nûruddin Ali b. Abdillah eş-Şâzelî 593 (1197) yılında Kuzey Afrika'nın en batı bölgesinde yer alan Sebte (Ceuta) şehri yakınlarındaki Gamâre'de doğdu. |
22.09.2012 |
Zâhirî ilimlerin yanında, mânevî ilimlerdeki derecesini yükseltmek için kendisine yol gösterecek bir rehber, âlim ve velî arayan Ebü'l-Abbas el-Mürsî, İskenderiye'de bulunan büyük velî Ebü'l-Hasan eş-Şâzilî hazretlerinin isim ve şöhretini duydu. Onun hizmet ve sohbet meclisinde bulundu. Onun huzûrunda bulunmakla tasavvuf yolunda ilerledi, halifesi oldu. |
23.09.2012 |
Ebü'l-Abbas (Ebü'l-Fazl) Tâcüddîn Ahmed b. Muhammed b. Abdilkerîm b. Atâillâh eş-Şâzelî el-İskenderî (ö. 709/1309) el-Hikemü'l-Atâiyye adlı eseriyle tanınan Şazelî sûfîdir.
İbn Atâullah el-İskenderî, Şâzeliyye tarikatının Ebü'l-Hasan eş-Şâzelî ve halifesi Ebü'l-Abbas el-Mürsî'den sonra üçüncü büyük şahsiyetidir. |
23.09.2012 |
23.09.2012 |
İbn Ataullah el-İskenderî'nin tasavvufî şaheseri el-Hikem'in bir tercüme ve şerhi sitemizde istifadeye sunulmuştur. |
23.09.2012 |
Derkâviyye, Şâzeliyye tarikatının Ebu Hamid Mevla el-Arabî ed-Derkâvî'ye (ö.1239/1823) nisbet edilen bir koludur.
Derkaviyye tarikatı Aleviyye kolu vasıtasıyla bugün de faaliyetini sürdürmekte olup, bu kolun Avrupa'da da birçok mensubu bulunmaktadır. |
25.09.2012 |
Ahmed el-Alavî, Kuzey Afrika'da yayılan tasavvufî düşünce kadar Avrupa ve Amerika'daki tasavvufî hayat ve ihtida hareketleri üzerinde de etkili olmuş Şâzelî bir sûfîdir. |
23.09.2012 |
Şâzelî şeyhi Muhammed b. Yellis ile Büyük mürşid Ahmed el-Alevî'nin halifelerinden olan Muhammed Hâşimî'nin manevi gücü, Şam, Halep, Suriye’nin bütün şehirleri ve İslâm ülkelerinin her tarafına yayıldı.
Birçok ulema Şeyh Hâşimî hazretlerinden tasavvuf dersi aldılar, sayılarını ancak Allah bilir. Hayatını eğitim, cihad ve insanları terbiye etmekle geçirir, bundan hiç usanmazdı. |
25.09.2012 |
Şeyh Abdülkadir İsa, Kadirîyye-Şazeliyye tarikatı şeyhi, ilmiyle amil bir alim, abid, zahid bir sûfi, irşat ve terbiye eden bir davetçidir.
Şam şehrinde Şeyh mürşit Muhammed el-Haşimî et-Tilmisanî ile karşılaştı. Ondan Şazelî-Derkavî tarikatını aldı. Sıdk ve ihlas ile sülûk etti. Bu tarikatın esrarını, ezkarını ve evradını aldı. Şam’da Şeyh efendiyi çokça ziyaret edip bazı şer’i ilimleri de ondan tahsil etti. Şeyh efendi ondaki sıdk ve seçkinliği hissedince ona genel ve özel vird, terbiye ve irşad için izin verdi. Böylece umumi ve hususi icazeti vermiş oldu. |
25.09.2012 |
Abdülkadir İsa Efendi, Hasan Hoca'yı kendi tarikatına davet eder. Şeyh Hasan teklifi kabul etmez; ancak üstat çok ısrar eder. Israrlar üzerine Kadiri-Şazeli kolunun icazet-i amme ve icazet-i has senetlerini verir. Abdülkadir İsa Efendi’nin ilim ve tasavvuf sahasındaki olgunluğuna hayran olan Hasan Hoca, böyle bir üstada intisap ettiği için memnuniyetini sürekli dile getirir.
Kendisini bir Kadiri şeyhi olarak tanıtan Hasan el-Ayni Efendi, Kadri, Nakşi ve Şazeli gibi tarikat kollarından icazetler alır. Allah yolunda insanlığa hizmet etmeyi şiar edinir. Sohbetine katılanlara sürekli kardeşliği, birlik-beraberliği, barışı ve çalışmayı tavsiye eden üstat, her şeyden çok insanları sevmeyi öğütler. Çevresindekilere Allah’ın kitabına ve Resul'ün sünnetine bağlı oldukları sürece mutlu ve başarılı olacaklarını söyler. |
25.09.2012 |