• https://www.facebook.com/Sazeliyye
  • https://twitter.com/Sazeliyye
    • İbn Ataullah İskenderi'nin (ks) Hikem-i Ataiyye adlı tasavvuf klasiği
    • Şâzeliyye tarikatının Zerrûkıyye kolunun kurucusu Ahmed Zerruk el-Fâsî ks. (ö. 899/1493-94)
    • Sultan II. Abdülhamid Han'ın devam ettiği Şazeli tekkesi Zâfir Efendi Tekkesi (Ertuğrul Tekke)
    • II. Abdülhamid Han'ın Şazeli şeyhi Muhammed Zafir Efendi (ö.1903) ve kardeşleri
    • Şâzeli tarikatına mensup Osmanlı padişahı II. Abdülhamid Han
    • Unkapanı Şâzeli tekkesi (Şazeli Tekke Camii olarak bilinmektedir.)
    • Gaziantepli Kadiri-Şazeli şeyhi Hasan Arslan Hocaefendi (ö.2011)
    • ŞAZELİ ismi marka olarak TÜRK PATENT ENSTİTÜSÜ'ne 10 yıllığına tescil ettirildi!
    • Buna göre, bir başkası tarafından bu isim kullanılarak matbaa, TV, radyo, gazete, dergi, yayınevi, takvim vd. bilumum basım-yayım, eğitim-öğretim, kültür hizmetleri gerçekleştilemez.
Şâzeliyye Tarikatı

Hizbü'l-bahr'ın Türkçe Okunuşu ve Anlamı

HİZBUL BAHR DUASI
TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI


Bismillahirrahmanirrahim

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla

Elhamdulillahi Rabbil âlemin.

Âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.

Essalatu vesselamu ala seyyidina Muhammedin ve ala âli
seyyidina Muhammedin ve barik ve sellim.

Yardım, destek ve emniyet efendimiz Muhammed’e ve efendimiz Muhammed’in ailesine olsun ve onu mübarek eyle, O’na hayır ve bereket ver ve her türlü tehlikeden, tehditten emin
eyle.

(Allah’ım bize, O’na destek olmayı ve O’nun yolunda giderek O’nun getirdiklerini emniyette tutmak için O’na hizmet etmeyi nasip et)

Euzubillâhimineşşeytânirraciym

Kovulmuş şeytandan Allah’a sığınırım.

Yâ aliyyu yâ aziym, yâ haliymu yâ aliym

Ey yüce, ey azamet sahibi, ey halim ve ey bilen!

Ente rabbiy ve ilmuke hasbiy feni’mer rabbu rabbî ve ni’mel hasbu hasbî tensuru men teşâu ve entel aziyzürrahiym.

Sen benim rabbimsin ve senin ilmin bana yeter. Ne güzel rabdir benim rabbim. Ve ne güzeldir bana yeten! Dilediğine yardım edersin, sen, üstünsün ve merhamet sahibisin.

Nes’elukel ismete fiyl harekâti vessekenâti vel kelimâti ve’lirâdeti vel hatarâti mineşşükûki vezzünûni vel evhâmis sâtirati lilkulûb. An mutalatil guyub.

Hareketlerde, duruşlarda, sözlerde, isteklerde, akla gelebilen ve kalpleri gaipleri mütala
etmekten alıkoyup perdeleyen vehim, zan ve şüphe gibi düşüncelerde senden masumiyet ve koruma istiyoruz.

Fekadib tuliyel mu’minun. (3 defa)

Şüphesiz müminler sınandılar.

Ve zülzilu zilzâlen şediydâ.

Ve şiddetli bir sarsıntı geçirdiler.

Ve iz yekûlul munâfikûne velleziyne fî kulûbihim meradun mâ veadenallâhu ve resûluhu illâ ğurûra.

O zaman münafıklar ve kalplerinde hastalık bulunanlar şöyle diyorlardı: Allah ve rasulü bize
aldanmadan başka bir şey vaat etmedi.”

Fesebbitnâ vensurnâ ve sahhirlenâ hazal bahre kemâ sahhartel bahre limûsa aleyhisselam.

Ve sahharte nâra li ibrâhiym aleyhisselam

Ve sahhartel cibâle velhadiyde li dâvûde aleyhisselam

Ve sahharter riyha veşşeyâtıyne lisüleymâne aleyhisselam

Bize sebat ver, bize yardım et ve Musa’ya denizi, İbrahim’e ateşi, Davud’a dağları ve
demiri, Süleyman’a rüzgarı ve cinleri musahhar kıldığın gibi bu denizi de bize
musahhar kıl.

Ve sahhirlenâ, kulle bahrin huve leke fiyl ardı vessemâi vel mulki velmelekûti ve
bahreddünya ve bahrelâhiret.

Yerde ve gökte, mülkte ve melekutta olan senin bütün denizlerini, dünya ve ahret denizlerini
bize musahhar kıl.

Ve sahhirlenâ kulle şey’in yâ men biyedihi melekûtu kulli şey’i.

Ey her şeyin melekutu elinde olan her şeyi bize musahhar kıl.

Kef ha Yâ Ayn Sad (3 defa)

Ha Mim Ayn Sin Kaf (3 defa)

Unsurnâ feinneke hayrunnasiriyn.

Bize yardım et, çünkü sen yardım edenlerin en hayırlısısın.

Veftehlenâ feinneke hayrul fâtihiyn.

Bize fetih ver, çünkü sen fethedenlerin en hayırlısısın.

Vağfirlenâ feinneke hayrulğâfiriyn.

Bizi bağışla, çünkü sen bağışlayanların en hayırlısısın.

Verhamnâ feinneke hayrur râhimiyn.

Bize merhamet et, çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın.

Verzuknâ feinneke hayrur râzikıyn.

Bizi rızıklandır, çünkü sen rızık verenlerin en hayırlısısın.

Vehdinâ veneccinâ minel kavmizzâlimiyn.

Bize hidayet ver, bizi zalim topluluktan kurtar.

Ve heblenâ rıhan tayyyibaten kemâ hiye fî ilmike venşurhâ aleynâ min hazâini rahmetike vahmilnâ bihâ hamlel kerâmeti, ma’asselâmeti velâfiyeti fiyddiyni veddünyâ velâhireti inneke âlâ kulli şey’in kadiyr.

İlminde olduğu gibi bize tertemiz bir rüzgar ver. Onu rahmetinin hazinelerinden üzerimize yay, bizi onunla şerefli, din, dünya ve ahiret bakımından selametli ve afiyette olan
kimseler olarak taşı. Çünkü senin her şeye
gücün yeter.

Allâhumme yessirlenâ umûrenâ. Ma’arrâhati likulûbinâ ve ebdâninâ. Vesselâmeti vel âfiyeti fiyddininâ vedünyânâ ve kunlenâ sâhiben fî seferinâ ve haliyfeten fî ehlinâ vatmis alâ vucûhî a’dâinâ vemsehhum alâ mekânetihim felâ yestetıyûnel mudiyye velâ muciy’e ileyna velev neşâu letamesnâ alâ a’yunihim festebekus sırâte fe’enna yubsırûn.

Allah’ım! Kalplerimizin ve bedenlerimizin selameti, dinimizin ve dünyamızın selamet ve
afiyeti ile birlikte işlerimizi bize kolaylaştır. Yolculuğumuzda bize yoldaş ve ailemiz arasında vekilimiz ol. Düşmanlarımızın
gözlerini bize karşı körelt. Onları oldukları yerde başka şekle sok. Artık yürüyemesinler, bize gelemesinler. “Dilesek onların gözlerini
büsbütün kör ederdik. O zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl göreceklerdi.”

Velev neşeu lemesahnâhum âlâ mekânetihim femâstetâu mudiyyen velâ yerciûn.

Eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri
yeterdi ne de geri gelmeye

Yâ sin.

Ya sin.

Velkur’ânil hakiym.

Hikmet dolu Kur’an hakkı için.

İnneke leminelmurseliyn.

Sen şüphesiz resullerdensin.

Alâ sırâtın mustakıym.

Dosdoğru bir yol üzerinde(sin)

Tenziylel azizir rahiym.

Çok güçlü ve çok merhametli olan (Allah) indirmiştir.

Li tunzira kavmen mâ unzira âbâuhum fehum ğâfilûn.

Ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için
indirilmiştir.

Lekad hakkel kavlu alâ ekserihim fehum lâ yu’minûn

Andolsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. Çünkü onlar iman etmiyorlar.

İnnâ cealnâ fiy a’nâkıhim eğlâlen fehiye ilel ezkaâni fehum mukmehûn

Biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. O halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. Bu
yüzden burunları yukarı, gözleri aşağı somurtmaktadırlar.

Ve cealnâ min beyni eydîyhim sedden ve min halfihim sedden fe’ağşeynâhum fehum lâ
yubsirûn.

Önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler

Şâhetil vucûhu (3 defa)

Yüzler bakar (üç kere)

Ve anetil vucûhu lilhayyil kayyûmi ve kad hâbe men hamele zulma.

Yüzler, daima diri ve her şey üzerinde kaim olana boyun eğer. Zulüm taşıyan hüsrana uğramıştır.

Ta Sîn Ha Mîm Ayn Sin Kaf.

Meracel bahreynî yeltekıyân beynehumâ berzahun lâ yebğiyân.

Buluşmak üzere iki denizi salı verdi. Aralarında bir engel vardır, birbirlerine karışmazlar.

Ha Mîm. (7 defa)

Hummel emru ve câen nasru fa’aleynâ lâ yunsarûn.

İş kızıştı ve yardım geldi. Artık bize üstünlük kuramazlar.

Ha Mîm tenziylul kitâbi minallâhil aziyzil aliym.

Ha mim. Kitabın indirilmesi üstün ve bilen Allah tarafındandır.

Ğâfiriz zenbi ve kâbilit tevbi şediydil ikabi ziyt tavli lâ ilâhe illâ huve ileyhil masiyr.

O günahları bağışlayan, tevbeleri kabul eden ve cezası şiddetli olandır. Sınırsız kudret
sahibidir. O’ndan başka ilah yoktur. Dönüş ancak O’nadır


Bismillahî bâbuna tebâreke haytâtunâ.

“Bismillah” kapımız, “tebareke” duvarımız

Ya Sin sakfunâ.

“Ya Sin” çatımız

Kef ha Ya Ayn Sad kifâyetunâ

“Kef ha Ya Ayn Sad” kifayetimiz (yeter bize)


Ha Mîm Ayn Sin Kaf himâyetunâ

‘Ha Mim Ayn Sin Kaf ’ himayemizdir.


Feseyekfiyke humullâh ve huves semiy’ul aliym.

Onlara karşı Allah sana yetecektir. O, işitendir, bilendir.


Sitrul arşi mesbûlun aleynâ ve aynullâhi nâziretun ileynâ bihavlillâhi lâ yakdiru aleynâ vallâhu min verâihim muhiyt bel huve kur’anun meciyd fî levhin mahfûz.

Arşın örtüsü üzerimize serilmiştir. Allah’ın gözü bize bakıyor (gözetimindeyiz). Allah’ın
kudretiyle bize güç
yetiremeyeceklerdir. Allah, onları ötelerinden kuşatmıştır. Bilakis o, ulu bir Kur’andır. Levh-i mahfuzdadır.


fallâhu hayrun hâfizan ve huve erhamur râhimiyn.

Allah en iyi koruyandır. O, merhamet edenlerin en iyisidir.

İnne veliyyellâhu’lleziy nezzelel kitâbe ve huve yetevelles sâlihiyn.

Benim velim Kitabı indiren Allah’dır ve salihleri veli edinir.


Hasbiyallâhu lâ ilâhe illâ huve aleyhi tevekkeltu ve huve rabbul arşil aziym (7 defa)

Allah bana yeter. O’ndan başka ilah yoktur. O’na tevekkül ettim. O, büyük arşın Rabbidir. (yedi kere)

Bismillâhillezî lâ yedurru ma’asmihi şey’un fil ardı velâ fiyssemâi ve huvessemiy’ul aliym (3 defa)

Yerde ve göklerde ismiyle beraber hiçbir şeyin zarar vermediği Allah’ın ismiyle. O, işitendir,
bilendir. (üç kere)

Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil aziym. (3 defa)

Yüce ve azamet sahibi olan Allah’dan başka güç ve kudret kaynağı yoktur. (üç
kere)

Ve selamu alel enbiyai vel mürselin ve ali külli ecmaiyne velhamdulillahi Rabbil
alemiyn. Amin.

Nebilere ve Resullere ve bütün hepsinin aline selam olsun ve Âlemlerin Rabbi olan Allah’a
hamdolsun. Âmin.

Şâzelî Şeyhler